Stellantis Avrupa’da Sunacağı 30 Yeni Hibrit Modelle Ürün Gamını Genişletiyor!

Dünyanın önde gelen otomotiv gruplarından Stellantis, farklı müşteri tercihleri, sürüş gereksinimleri ve araç boyutlarına göre en uygun seçenekleri sağlamak için çok enerjili üretim teknolojisinden yararlanarak; hibrit, şarj edilebilir hibrit ve tamamen elektrikli olmak üzere farklı teknoloji çözümleri sunuyor. Bu kapsamda şirket, 2024 yılı içerisinde Avrupa’da 30 farklı hibrit modelini satışa sunmayı ve 2026 yılına kadar altı yeni model tanıtmayı planlıyor. Stellantis, özellikle en güncel eDCT teknolojisine sahip gelişmiş hibrit modelleri ile Avrupa’da artan müşteri talebine hızla yanıt veriyor.

Copyright Anatol Gottfried @ Continental Productions

Şu anda, Stellantis Avrupa’daki tesislerinin %70’inden fazlasında hibrit araçlar üretiyor. Ayrıca Stellantis ve ortağı, eTransmissions ortak girişimi ile şu anda Fransa’nın Metz ve İtalya’nın Torino şehirlerinde eDCT üretiyor ve 11 farklı araç üretim tesisine tedarik sağlıyor. Şirketin toplam üretim kapasitesi ise yılda 1,2 milyon eDCT’nin üzerinde. Çok enerjili otomobillere yatırımlarını sürdüren Stellantis, bu kapsamda 2024 yılı boyunca 30 yeni hibrit model sunacak ve 2026 yılına kadar da altı modeli daha yollara çıkarmayı planlıyor. Hibrit versiyonlar, tamamen elektrikli ve şarj edilebilir hibrit araçlara oranla daha uygun bir fiyat seviyesinde karbon emisyonlarını azaltırken kullanıcıya üstün sürüş deneyimi sunuyor.

Stellantis, 2023 yılının aynı dönemine kıyasla, 2024 yılı başından günümüze hibrit model satışlarında %41’lik bir artış kaydetti. Şirket, bu satış artışının yanı sıra, önümüzdeki dönemde tanıtılacak yeni modellerle müşteri sayısında da artış bekliyor. Stellantis, AB30 pazarında A ve B segmentleri ile hafif ticari araç pazarlarında elektrikli, yakıt hücreli, şarj edilebilir hibrit ve hibrit dahil olmak üzere düşük emisyonlu araçlarda satış lideri konumunda yer alıyor.

Genişletilmiş Avrupa Stellantis Operasyon Direktörü Uwe Hochgeschurtz, “Sürdürülebilirliğin yenilikçi yaklaşımla buluştuğu bir çağın yaşandığını ifade ederek, Stellantis olarak Avrupalı müşterilerimiz için hibrit teknolojiyi geliştirme taahhüdümüzle ön planda olmaya devam ediyoruz. Bu teknoloji, sadece geleneksel içten yanmalı motorların verimliliğini ve performansını artırmakla kalmıyor, aynı zamanda müşterilerimize daha düşük emisyonlu, gelişmiş menzil ve genel olarak uygun fiyatlı çözümler sunmamızı sağlıyor” dedi.

Stellantis, Avrupa yollarında olan hibrit araçlarını ve 2024 yılı sonlarına doğru pazara sunulacak modellerini duyurdu. Bu modeller arasında şu araçlar bulunuyor:

  • Alfa Romeo Junior ve Tonale
  • Citroën yeni C3, yeni C3 AirCross, C4, C4X, C5 AirCross ve C5X
  • DS 3 ve DS 4
  • Fiat Panda ve 600
  • Jeep® Avenger, Renegade ve Compass
  • Yeni Lancia Ypsilon
  • Maserati Grecale
  • Opel/Vauxhall Corsa, Astra, Astra SportsTourer, Mokka, Frontera ve yeni Grandland
  • Peugeot 208, 308, 308 SW, 408, 2008, yeni 3008 ve yeni 5008

Hibrit motorlu Stellantis modelleri, herkesin ulaşabileceği bir yenilik sunuyor. Şirket, farklı müşteri tercihleri, sürüş gereksinimleri ve araç boyutlarına göre en uygun seçenekleri sağlamak için çok enerjili üretim teknolojisinden yararlanarak; hibrit, şarj edilebilir hibrit ve tamamen elektrikli olmak üzere farklı teknoloji çözümleri sunuyor. Hibrit motorlu araçlar, normalde fren ve yavaşlama sırasında kazanılan kinetik enerjiden yararlanıyor. Bu enerjiyi kompakt ve hafif bir bataryada depolayarak hızlanma sırasında enerji yeniden kullanılarak daha verimli bir sürüş deneyimi sağlıyor.

Stellantis Baş Mühendislik Sorumlusu Yardımcısı Sébastien Jacquet, “Yeni eDCT teknolojimizle daha da rekabetçi hale getirerek farklı modellerde sunduğumuz, çok sayıda müşteri için erişilebilir olan oldukça rekabetçi bir hibrit çözümümüz var. Hibrit araçların kullanımı kolay olup geleneksel içten yanmalı motorlu araçlara kıyasla sürüş alışkanlıklarında herhangi bir değişiklik gerektirmiyor. Gelişmiş eDCT teknolojimiz, özellikle düşük hızda sürüş sırasında içten yanmalı motorun stop edilmesini sağlayarak emisyon salınımında ve yakıt tüketiminde azalma sağlıyor. Bu sadece yenilikçi bir çözüm değil, herkesin ulaşabileceği bir yenilik” değerlendirmesinde bulundu.

Stellantis, Avrupa’da satışa sunulan hibrit araçlarını artık ileri teknoloji ürünü eDCT teknolojisi ve entegre 21 kW elektromotor ile donatıyor. Bu sayede şehir içi sürüş koşullarında tamamen elektrikli sürüş de dahil olmak üzere son derece akıcı ve kolay bir sürüş deneyimi sağlıyor. Elektromotor, sürüş sırasında içten yanmalı motor stop edildiğinde aracın hareket etmesini sağlıyor. Sistemin 48 Volt, 0,9 kWsa bataryası, sabit sürüşte 1 km’ye kadar menzil sağlarken, yarım yükte veya seyir sırasında ise bir miktar elektrik desteği de sağlayabiliyor. Süzülme ve fren sırasında elektromotor, jeneratör işleviyle kinetik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürerek bu enerjiyle bataryayı besliyor. Tek Kayışlı Marş Jeneratörü, elektrikli mod ile hibrit mod arasında hızlı ve sorunsuz bir geçiş sağlıyor.

eDCT teknolojisi ile donatılan ve optimum yakıt verimliliği için tasarlanan hibrit güç-aktarma sistemi, otomatik şanzımana sahip içten yanmalı motora kıyasla karbon emisyonlarında %20’ye kadar azalma sağlıyor. Modüler yapısıyla yenilikçi eDCT konsepti, bileşenlerinin %93’ünün ortak olması sayesinde sadece elektrikli tahrik modülü ve invertörü değiştirilerek şarj edilebilir elektrikli araçlarda da kullanılabiliyor. Stellantis, şu anda Avrupa’daki tesislerinin %70’inden fazlasında hibrit araçlar üretiyor. Stellantis ve ortağı, eTransmissions ortak girişimi ile şu anda Fransa’nın Metz ve İtalya’nın Torino şehirlerinde eDCT üretiyor ve 11 farklı araç üretim tesisine tedarik sağlıyor. Şirketin toplam üretim kapasitesi ise yılda 1,2 milyon eDCT’nin üzerinde.

Stellantis, Dare Forward 2030 hedefleri doğrultusunda, 2030 yılına kadar Avrupa’da satışa sunduğu binek otomobillerdeki elektrikli araç (BEV) satış karmasında %100 oranına ve Amerika Birleşik Devletleri’nde sunduğu binek otomobil ve hafif ticari araçlarda %50 elektrikli araç satış karmasına ulaşmayı hedefliyor. Şirket, bu hedefleri doğrultusunda dünya genelinde elektrikliye geçiş için 50 milyar Euro’nun üzerinde yatırım yapıyor. Ayrıca, Kuzey Amerika ve Avrupa’daki batarya üretim tesislerinden destek alarak yaklaşık 400 GWsa batarya kapasitesini güvence altına alıyor. Stellantis, 2038 yılına kadar, tüm kapsamlar dahil olmak üzere, kalan emisyonların tek haneli yüzdesel telafisi ile net sıfır karbonlu bir şirket olma yolunda ilerliyor.

Paylaş